9 Ağustos 2013 Cuma

süleyman demirel

03.15
...tuvalette beklemek artık can sıkıyor.
kurulmuş hayaller sanki tekrara alınmış gibi,
başa alınıp boğuyor.
arada musluktan damlayan damlalar,
lambanın cızırtısı.
alt katta benim yerime de sıçan komşu.
öylesine klozette oturmuş, sessizce duran bana karşı sanki hepsi.
üzerimde gereksiz bir alınganlık var.
duvarlarla aramda kanama sendromları.
kimileri jilete sarar, ben duvara.
öfke anlamsız bir hediye.
gece öfkenin yüzü
ya da yüzsüzlüğü.
karanlık şehvetli hisler topluluğu.
hepsi en uzak yıldızın ardında...
-
03.23
...yatağa gitsem sanki havva'mı bulacağım.
ben bir adem.
gördüm, oldum, anladım.
kaybettiğim zamanda düşüşümü hatırladım.
karolarda yüzler aradım.
içeride, yatakta yatan artık tanımadığım bir kadına inat,
onu en baştan kokladım.
lambanın kendine hayrı yok.
kadının adı yok.
tuvalet son'a nazır.
cesaret tüm nefeste...
-
03.42
...koridorda ayak seslerim sanki birer kalp atışı.
istikamet balkon ki severim temiz havayı.
düşünceler aya bakan olur.
ben günden kaçan.
garip.
hatıralar geçer yanımdan,
geceyi örten sifon sesinin üstüne...
-
03.48
...yol geceme senfoni olmuş,
sırdaş olmuş.
yıldızlar uzayı hayallerime peşkeş çekmiş,
parıldıyorlar.
içeride bir kız ölmüş.
tuvalette bir adam doğmuş.
göğü aşamasak da apartmanın yedinci katında bunlar olmuş.
kimin umrunda?
zaman donakalmış,
şiirler bitmiş.
şarkı sözleri artık yalanlardan öteye geçemeyecek durumda.
osman gençleşmiş.
osman gecikmiş.
-
04.11
...oda yolları uzun.
hayaller yerini gerçeğe adım adım bırakıyor.
her nefeste rengim özüne dönüyor.
her adımda.
kapı gıcırtılı, kapanmıyor da.
solumda evden odadan önce son çıkış.
içeride boş bira şişeleri.
halılar kirli,
şarkılar saklı,
yataklar boş.
hayal gidince gerçeğe bir şey kalmamış.
kabus bitince, hayale gerek kalmamış.
süleyman demirel konuşmuş.
dün, dünmüş.
bugün,
bugün.

17 Nisan 2013 Çarşamba

enstantane.

çevrilen sayfalar,
ikinci yeni sardunyaları
ve yırtık perdeler etrafımda
sarı odalar.
üstüne bir fotoğraf,
arkada laf olsun diye çalan müzik.
anılar çok.
anılar fazla.
anılar hadsiz.
kimsesiz bırakılmasının bir önemi yok.
zaten benden başka da kimsesi yoktu.
hala yok.
-
ara sıra cereyandan kapı çarpıyor.
ben sessiz, odada o sessiz.
yapılmış bir yanlışlığın hatrına
yollar sessiz,
gün sessiz,
rüzgar sessiz.
kapı isyanlarda.
anahtarı da yok üstelik.
kilidi de bozuk.
ne ayıp?
-
en olası anlarda olmuyor işler.
elimiz kirlense sular kesik.
düşünceler birikse kalem yok.
kalem olsa ucu kırık.
saçlarım dökük.
gözlerim yorgun.
çalçene ölgün.
dört beş günde bir yalanlar söyler,
yalanlar duyulur ve yalanlara
inanırım.
yalanlar yaşanır, yaşlanır, biter.
-
an gelir, güneş doğar
yeni ölmüş insanları bir daha öldürmek ister gibi.
her gün ölen insanların feryadı saklı sanki içinde.
perdeler yırtık.
arasından sızan ışıklar uyandırır.
güneş, hiç olmadığı kadar acımasız.
sözler hiç olmadığı kadar uyumsuz.
ve gözler yine uykusuz.
bitti.