12 Eylül 2015 Cumartesi

eski konak

gök gri,
ruhum mavi.
her şey tersine döndü bir sabah
ve ben uyandım.
yağmur şimdi anlamlı.
-
sokağımın kedileri penceremin önünde,
kalan iki lokmayı da paylaşmışız.
birlikte daha güzeliz.
penceremin karşısında rüzgardan yapraklar.
güzeliz.
sandığımdan güzel.
-
bir hayal,
kağıttan duvarlar etrafında.
kuş uçsa temelden sallanıyoruz.
ruh göçse,
temelsiz kalıyoruz.
her şey
bir temele bağlı.
her şey
şimdi anlamlı.
-
devam filmi gibi hayat.
gayet popüler,
renkli
ve bir o kadar gişekar.
izlemek, yaşamaktan zor.
yaşamak, izlemekten sıkıcı.
iki ucu çoklu
sihirli değnek.
nereye dokunursak.
abra
ve 
kadavra.
-
kalan son rakım,
biraz da şalgamım,
mezem yine hayallerim.
hayallerim yine hayatım.
bir sokak kadar küçük,
bir sokak kadar samimi.
merhaba bakkal abi!
yine ben geldim.
-
zor kelimelerin
anlamsız cümleleri gibi insanlar.
ve ben anlamadığım dillerde dinliyorum insanları.
hayaller, hayatlarda saklı.
hayatlar,
vaatlerde.
bir cümle bazen hayat değiştirebilir.
bu, cümleyi sevmekle alakalı.
bir cümle bazen olmayabilir.
bu hissetmekle.
-
olumsuzluklar,
karanlık odalar,
ayda bir görüştüğüm dostlar
ve
ebedi sessizlik.
merhaba eski konak.

1 Mart 2015 Pazar

alfred'in son günü.

...o sabah alfred bir huzursuz uyandı.
yalnız yaşıyordu.
bir apartmanın yedinci katında
musluk sesinden başka bir sesi yoktu.
aç değildi.
tok da değildi.
yatağından kalktı usulca,
pencereden şehre doğru baktı.
şehir puslu,
şehir nefret dolu
ve kimsesiz...
milyonluk hayal kırıklığı ayaklarının altındaydı alfred'in.
yine yüzünü yıkadı,
yine dişlerini fırçaladı.
aç değildi.
zaten tok da değildi.
kan çanağı gözleri, düşüncelerini ele veriyordu.
her zamanki kıyafetlerini giydi.
pantolonunun yırtık paçasına baktı,
aldırmadı.
evin kapısını kilitledi ve aynaya baktı.
alfred, otuz yıldır yaşıyordu.
alfred, otuz yıldır alışıyordu.
alfred, otuz yıldır dayanamıyordu.
yeni kestirdiği saçlarına baktı.
sakallarının arasına karışmış beyazlara...
üç ay önce duran saate baktı.
anı düşündü,
anı kaçırdı.
kim bilir, belki de temiz hava almak istedi.
pencereyi açtı,
kendini yavaşça aşağıya bıraktı.
apartmanlar üçüncü kattan sonra daha zararlı.
ve müteahhitler
ve mühendisler
artık bunu anlamalı.