29 Mart 2021 Pazartesi

vay anısını: elim bir kaza

merhabayın... aslında bu sefer anlatacağım şey bir anı değil. küçük bir enstantane. 

1,5 yıl önce elimi sinirle duvara vurmuştum. sonra sinirimi alamamış, bir daha vurmuştum. o zaman elime kalıcı bir zarar vermişim. doktor öyle söylemişti. "bu ağrı hep kalacak" demişti. dahası, ameliyat olmam gerekiyormuş. ha bir de eskisi gibi gitar çalamayacakmışım... 

ben? ben mi gitar çalamayacam?

tabii ki çalamadım. her çalışımda elim daha da zorlandı, geçenlerde de iyice pert oldu. elimin ağrısından uyuyamaz hale geldim. ne yapsam diye düşünürken, tekrar atel takma fikri cazip geldi. en azından gün içinde bilgisayar kullanırken elimi fazla zorlamamış olurum dedim ve bu parlak fikri hayata geçirmek için eczaneye gittim... 

eczacıya sağ elim için atele ihtiyacım olduğunu söyledim. eczacının güzel çırağı depodan bir atel getirdi ve "isterseniz bir deneyin" dedi. ateli elime taktım. tam oldu! kendimi kül kedisi gibi hissettim. "alıyorum" dedim. eczacı kasaya geçti, ücreti söyledi. kartı uzattım. eczacı pos cihazını göstererek "okutun" dedi nazikçe. ben de "okutmak istedim ama okumadı. mecbur sanayiye vericem" dedim. o an bi' sessizlik oldu. eczacı bana baktı, ben eczacıya baktım. depodan ateli getiren çırak kız güldü. ben ona baktım, göz kırptım. kız gülerek depoya geçti. ben de eve gittim.

işte bu da böyle bir anım. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder