16 Mayıs 2021 Pazar

hikayeden hikayeler: yaramaz

zihnim allak bullak bir şekilde gözlerimi açtım. yataktaydım ama nerede, kimin yatağında olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. karşımda onu ayakta gördüm. yemyeşil gözleri, arkadan topladığı upuzun saçları vardı. bir de üzerinde bembeyaz elbisesi. ah o elbisesi... yanıma gelip "uyandın mı yaramaz şey?" dedi. yani uyanmıştım uyanmasına ama pek kendimde olduğum söylenemezdi. dahası, niye bana yaramaz şey dedi? neyse... yattığım yerde doğrulmaya çalıştım. elleriyle göğsüme dokundu, "biraz daha yat, hala kendinde değilsin" dedi. ne yalan söyleyeyim, haklıydı da. "hiçbir şey hatırlamıyorum" dedim hafif utangaç bir tavırla. o yemyeşil gözleriyle gözlerimin içine baktı, "ne önemi var? olan oldu. utanacak bir şey yok..." dedi.

başımı çevirip, gözlerimi kaçırmak istedim ama yapamadım. elleriyle başımı doğrulttu. "gerçekten çok yaramazsın" dedi ve arkasını döndü. kadın, bana yine yaramaz deyince içime bir şüphe düştü. acaba yanlış bir şey mi yaptım diye düşündüm. ne bileyim, yani insan kafası yerinde değilken saçma sapan şeyler söyler, belki kızar, belki... bilmiyorum. bir an için bu saçma sapan düşünceleri aklımdan attım ve onun elini tuttum. "gitme" dedim. ellerimde, ellerinin sıcaklığını hissettim. ellerimi kavradı, tekrar bana döndü ve "korkma, buradayım küçük yaramaz" dedi. kafamda kalan iki, üç tel saçı okşadı. üçtür yaramaz diyor. gerçekten ne yaptım?

birkaç dakika içinde hafif bir baş ağrısı başladı. kafamın güzelliğine verdim bunu. fakat daha sonra... yani nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama götümde bir ağrı belirdi. yaramaz? götümde ağrı? yoğammıa o kadar da yaramaz olamam diye düşündüm. bir an kadına baktım. "ulan, ya gerçekten olduysa..." dedim içimden. götümdeki ağrı arttıkça kadının beni siktiğine emin oldum. "bir şeyler oluyor" diye seslendim. yanıma geldi, neyimin olduğunu sordu. "başım ağrıyor. bir de..." tam söyleyeceğim anda o "popon mu?" diye devam etti. nasıl da biliyor! yandı gülüm keten götüm.

gözlerim doldu. titrek dudaklarımdan sadece cılız bir "neden?" çıktı. bu sefer donuk bir ses tonuyla "böyle olması gerekiyordu. ayrıca bunu sen istedin" dedi. kendimi kandırılmış ve kirlenmiş hissettim. gözlerimdeki yaşlar usulca yanağımdan akarak yastığı ıslatmaya başladı. tam o esnada kapı açıldı. içeri kısa, şişman ve kel bir adam girdi. kadın, gelen kişiye bakarak "uyandı" dedi. içime bir kurt daha düştü. kurt, girmiş de olabilir gerçi. bilmiyorum. aksi gibi hatırlamıyorum da amına koyayım! içten içe "acaba bir grup çalışmasına mı kurban gittim?" diye düşündüm. kadına döndüm, "beni kullandın" dedim. gözlerini devirdi, hiçbir şey demeden gitti. kısa, kel ve şişko herif yanıma geldi. ters ters bana baktı. "hastamızı odasına alalım" dedi ve ekledi "basur ameliyatı için narkoz alanı da ilk defa görüyorum."

işte o an koca bir göt olduğumu anladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder